27 Nisan 2010 Salı

CSGSSK

Bazen hayatın beni neden kullanma kılavuzu olmadan ortada bıraktığını bilmem. Rota şaşar farklı yönlere sapılır. 

Yalnız başlarsın. Başlarım. Yolda birkaç değerli taş bulursun. Cebine koyarsın. Çünkü çantanı biri çalabilir. 
Engellerin üzerinden atlarken takılıp düşmemeyi dilersin. Ve bunu dilerken ceplerini tutarsın ki taşlar bir yere gitmesin. 
Gözlerinde ve zihninde beliren yolun her ayrıntısını kaydedersin.
Yolun başından beri seni zorlayan ipleri ezmezsen yavaşlayacağını bilirsin. Göz göre göre yavaşlamayı kendine yediremez ama bunun için hiçbir şey yapamazsın. 

Cebindeki taşları unutma. Onları kaybetmemek için bazen kendinden geçtin. Geçtim. 
Kaydı bıraktım bazen. Pause'ladım ve taşlarımı cilaladım. Onları güneşe yatırdım. 

Aklımdan çıkaramam ki, her şey olur, her şey büyür, her şey geçer; elimde taşlarım kalır. Parlamayan, gerçek taşlarım. Bazen canımı acıtan yastık altı taşlarım. 

Taşlardan oluşan ailem. 

Notum: Bu yazının güzel olup olmaması önemli değil. Çünkü bu benim yazım.