31 Mayıs 2010 Pazartesi

filmin adı: amaan boşver.

türü: gerildim / korktum.

türkçeye kitlenme.
çok bozuk olcak. baştan uyarıyorum da..

bi korku filmi çekicem. gerilim fukarası.
hani aşırı gerilcek film, diceksin ki "hah tamam saplıyo bıçağı"..
evet abi?
vazgeçicek herif.
hani karanlık samanlıkta kızı takip ederken sıkılcak falan "çıkıyosan çık bak kaldırıyorum baltayı" diyip gidicek.
tam boğazını kesicek karşındakinin "amaaaan.. şimdi lifi, bağı, kanı.. allaşkına.." diyip bırakıcak.

ya ne güzel olmaz mı..

ya da kısa film çekerim tam böyle olayları koparacak karar alınır ya filmin başında..
evet o kimsenin 1300 yıldır gitmediği akıl hastanesine gidip kamp ateşi yakalım..
işte ne bileyim tapınak kazalım.
efendime söyliim çift olarak gidelim ormanın göbeğinde çadır kuralım..

gibi abuk.. subuk.. neüdübelirsiz aptal saptal kararları vermesinler mesela.
biri de desin ki eve gidelim lan akşam aşkı memnu var.

ahahah..

koptu film. çekicem ama söylemedi demeyin.
afiyet olsun.

30 Mayıs 2010 Pazar

asylum. bir kamuoyu açıklaması.

karanlık bir yazı olmaması dileğiyle, imla kurallarına dikkat etmeyerek..


bazı insanlar var. arkadaş. sevgili. bazen hayatıma giriyorlar. aşk. sevgi..diye.

yeni başlayanlar için imre.

benimle geçirilen ilk haftalar zordur. istediğinize sorun. ben insanlarla iletişim konusunda evrimimi henüz tamamlayamadım. devrimden hiç bahsetmiyorum.

bocalarım hata yaparım. acele ederim sabredemem. oyun olmaz beceremem.

açık. olduğu gibi. ilkel. hayvanca. 

varsa bir tımarhane. varım ben de.
çünkü ister kabul et ister etme, iyiyim ve kötüyüm. güzel ve çirkinim. yıpratıcı ve huzur vericiyim.

çünkü güzel iyi, çirkin kötü değildir. güzel güzel, çirkin de çirkindir. ve en az senin kadar güzeldir.

sevgiler.
hayatımdaki dostlarıma.

27 Nisan 2010 Salı

CSGSSK

Bazen hayatın beni neden kullanma kılavuzu olmadan ortada bıraktığını bilmem. Rota şaşar farklı yönlere sapılır. 

Yalnız başlarsın. Başlarım. Yolda birkaç değerli taş bulursun. Cebine koyarsın. Çünkü çantanı biri çalabilir. 
Engellerin üzerinden atlarken takılıp düşmemeyi dilersin. Ve bunu dilerken ceplerini tutarsın ki taşlar bir yere gitmesin. 
Gözlerinde ve zihninde beliren yolun her ayrıntısını kaydedersin.
Yolun başından beri seni zorlayan ipleri ezmezsen yavaşlayacağını bilirsin. Göz göre göre yavaşlamayı kendine yediremez ama bunun için hiçbir şey yapamazsın. 

Cebindeki taşları unutma. Onları kaybetmemek için bazen kendinden geçtin. Geçtim. 
Kaydı bıraktım bazen. Pause'ladım ve taşlarımı cilaladım. Onları güneşe yatırdım. 

Aklımdan çıkaramam ki, her şey olur, her şey büyür, her şey geçer; elimde taşlarım kalır. Parlamayan, gerçek taşlarım. Bazen canımı acıtan yastık altı taşlarım. 

Taşlardan oluşan ailem. 

Notum: Bu yazının güzel olup olmaması önemli değil. Çünkü bu benim yazım.