14 Aralık 2008 Pazar

14 Aralık 1983 Çarşamba 6.30

Doğumgünü gerçeği içimde hiç de bir his uyandırmıyor.

Evet, öyle.

Sadece nev-i şahsıma münhasır yeni yılımın ve daha sonraki yıllarımın nasıl geçeceğini görmek için hayatımı FF [Flash Forward] tuşuyla ileri sarmak geliyor aklıma. İşte bunu gerçekten isterdim.

Ne dileyeceğimi biliyorum sanırım.

Ve rüya başlasın...

Sevdiğim bölümleri Slow-motion geçiyorum.

Eğer yeteri kadar tadını çıkaramadıysam bir Rewind'a bakar, hemen geri dönüyorum.
Geçmek bilmeyen zor dakikalarda bir Pause verip, "ağlarken gerçekten çirkin oluyormuşum yahu" diyorum. Neyse üstünde çok durmuyorum.
Devam..

Dokunulmaz leziz sohbetler, of bitmesin dediğim öpücükler, "bir daha söyle!" dedirten cümleler, tekrar tekrar tatmak istediğim harika yemekler, sallana sallana daldığım uykular...

Yok, iyi tamam hadi, bu anları kaçırmak istemiyorum. Acilen REC.
Ve kayıttayım.

"İmre seni çok seviyorum." ...
"Ahahahhah! Abi düşücem şimdiiieeee!" ...
"Gel artık ulan kadın." ...
"Cemre, kızın senden daha güzel biliyor musun?"...
"özledim aq" ...

Dışarıdan kendimi izliyorum.
Gözlerimi, bacaklarımı, gülüşümü...
Tavırlarıma uzaktan bakıyorum. Kendimle dalga geçiyorum. Kendimi patetik buluyorum. Kendimi seviyorum. Ciddi konuşmalarda ya da münasebetsiz davranışlarla karşılaştığımda tek kaşımı kaldırdığım ayrıntısını bir kenara not ediyorum.
Sol kaşım.
Ellerimin her tarafta olduğunu görüyorum. Sürekli konuşuyorum. Anlatacak ne kadar çok şeyim var.
"Adam" a bakarken içim gidiyor. Belli seviyorum.
Kendimi izlerken gene içim gidiyor. Ne güzel bakıyorum.

Tamam, yeter. Kayıtlarda takılarak anı kaçıramam.
Yani komik olmaz mı?
Play'e geçme zamanı artık.

Uzunca bir süre Play.

Ve bütün bu tuşların içini boşaltan Stop'a zaman geldiğinde...

Written
&
Directed by;

İmre Cebeci

"Çikolatalı sufle zevk değil bir yaşam biçimidir."

Seviyorum seni kadın.





1 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.